- Mal ve hizmet üretimiyle toplum refahını artırmak.
- İşletmenin en temel işlevidir. Hem toplumsal fayda sağlar hem de işletmeye gelir getirir.
- İşletmenin huzurunu artırmak.
- İç düzenin, çalışan motivasyonunun, yönetim-istihdam dengesinin sağlanmasıdır. (bkz. Likert’in Sistem 4 Modeli)
- İstihdam yaratmak.
- Üretim faaliyeti doğal olarak iş gücü talebi doğurur. Yani üretim topluma sadece ürün değil, aynı zamanda gelir de sağlar. Bu hem işletme içi verimi hem de dış itibarı yükseltir.
- İstihdam makroekonomik döngüye de katkı sağlar: Bir kişi işe alındığında gelir elde eder harcama yapar ekonomiye para döner vergi sistemin dönüşümü sağlanır.
- Üretim faaliyeti doğal olarak iş gücü talebi doğurur. Yani üretim topluma sadece ürün değil, aynı zamanda gelir de sağlar. Bu hem işletme içi verimi hem de dış itibarı yükseltir.
- İşletmenin sürekliliğini sağlamak.
- Yukarıdakilerin birleşimi ve yükümlülüktür. Süreklilik yoksa üretim yok istihdam yok refah yok.
- İşletmenin üretimini veya satışlarını artırmak.
- Üretim kapasitesinin artması ve satış ağının genişlemesi hem finansal hem de kurumsal güç kazandırır. Bu aşama artık “içsel istikrar”dan “dış büyüme”ye geçiştir.
Sonraki 3 hedef bu hedefler gerçekleştirildiğinde kendiliğinden ortaya çıkar.
- İşletmenin piyasa payını artırmak.
- Üretim ve satışlar artınca doğal olarak rekabet gücü yükselir. Daha fazla müşteri = daha büyük piyasa payı.
- İşletmenin kârını maksimize etmek.
- Piyasa payı arttıkça satış hacmi büyür, birim maliyetler düşer kâr artar.
- İşletmenin değerini maksimize etmek.
- İşletmenin hem maddi (kâr, varlıklar) değeri hem de manevi (itibar, güven, süreklilik) temellerinin birleşimi işletme değerini oluşturur.