- Klasik Yönetim, verimliliği artırmak için iş süreçlerinin rasyonelleştirilmesine ve çalışanların makine gibi görülmesine odaklanıyor, insanların sorunlarına dört duvar içerisinde çözüm bulmaya çalışıyordu. Hawthorne Araştırmaları ise, çalışanların sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarının verimlilik üzerindeki etkisini ortaya koyarak bu anlayışı sorgulamıştır.
- Hawthorne çalışmaları ilk başta aydınlatmanın işçi verimliliği üzerindeki etkisini incelemek amacıyla tasarlanmıştı. Ancak çalışmalar ilerledikçe, araştırmacılar aydınlatma gibi fiziksel koşullardan ziyade çalışanların tutum ve inançlarının verimliliği daha fazla etkilediğini gözlemlemiştir. Bu gözlemler, Hawthorne Etkisi olarak bilinen şu fenomeni ortaya çıkarmıştır: İnsanlar gözlemlendiklerini bildikleri zaman davranışlarını değiştirirler.
- Hawthorne çalışmaları, işçileri birer makine yerine sosyal bir varlık olarak ele almanın önemini vurgulamıştır.
- Çalışmalar, iş yerinde grup dinamikleri, motivasyon, iş tatmini ve çalışanların katılımının verimliliği artırdığını gösterdi.
- Örneğin, Röle Test Odası’nda çalışan kadın işçilerin, daha rahat bir çalışma ortamında daha fazla özerklik ve birbirleriyle etkileşim kurma fırsatı verildiğinde verimliliklerinin arttığı gözlemlendi.
- Verimlilik ile çalışma koşulları arasında bir ilişki yoktur. Koşullar kötüleştiğinde veya iyileştirildiğinde verimlilik ne artmış ne de önemli ölçüde azalmıştır.
- Bir gruba ait olmak en önemli motivasyon faktörüdür. Personel, grup içerisinde statü ve aidiyet duygusunu keşfetmiştir. Gruptan dışlanmaktan veya eşlerini kalitesiz bir işle hayal kırıklığına uğratmaktan korkmuşlar ve “iyi bir personel” olarak kabul edilmelerini sağlayacak her şeyi yapmışlardır. Genellikle bu gruplar yapıları gereği gayri-resmî nitelikte olsa da, üyelerin davranışları üzerinde muazzam bir etkiye sahiptir.
- Araştırmacıların ve yönetimin personelle konuşması, görüşlerini sorması ve onlara bir makine gibi değil, bireyler gibi davranmaları sonucunda verimlilik artmıştır. Personele saygılı ve zeki bireyler olarak davranılması etkin bir şekilde karşılığını vermiştir.